• 1/30/2021 6:15:43 AM

Veri Güvenliği Hakkında 3 Film

Okuma Süresi: 4 dakika

Bir telefon, bir kamera ve bir klavye: Veri Güvenliği hakkında 3 film

Veri güvenliğini sağlamak için birçok mecraya kişi haklarını gözetmek ve korumak amacıyla düzenlemeler getiriliyor ve çalışmalar yapılıyor. Özellikle dijitalleşen dünyada tüm verilerin bilgisayar ortamında tutulması, hayatı kolaylaştırsa da, siber saldırılar ve verilerin ortamlar arası paylaşılması güvenlik konusunda bir takım sorular doğuruyor.

Bu konu ekseninde ve kişisel verilerin elde edilmesi yoluyla özel hayatın ihlali sorunlarına değinen 3 film önerimi sizlerle paylaşıyorum.

Phone Booth - Telefon Kulübesi 2002 Yönetmen: Joel Schumacher

Hikaye, New York'lu bir menajerin, kendisi hakkında kişisel bilgilere sahip bir sosyopat tarafından rehin alınmasını anlatır. Fakat olayın faili ile rehinesi aynı ortamda değillerdir. Rehine olan ana karakter Stu bir telefon kulübesindedir, dışarıdan elinde uzun namlulu tüfeğiyle kulübeyi hedef almış fail ise onunla telefonda konuşmaktadır. Stu, hakkında birçok özel bilgiye sahip olduğunu öğrendiği kişinin isteklerini yerine getirmediği takdirde, ona tüfeğiyle zarar verecebileceğine de şahit olur. Bu yüzden Stu telefonu kapatamaz. Film boyunca failin isteklerinin tehlike seviyesi artacaktır. Stu, Stu'nun eşi, Stu'nun sevgilisi ve polisin de dahil olduğu gerilim giderek tırmanacaktır.

Telefon kulübesi, kişisel bilgilerin hassaslığını ve günümüz teknolojisinde erişilebilirliğini sorgulatan bir film. Bu tip özel verilere erişen kişi veya kurumların, diğerleri üzerinde suistimale açık orantısız bir güç sahibi olacakları da filmle birlikte yapılabilecek bir okumadır.

Cache - Saklı 2005 Yönetmen: Michael Haneke

Film bir evin uzak mesafeden statik görüntüsüyle başlar. İki dakikalık açılış jeneriği bu evin görüntüsü üzerinde akar. Takip eden sahnelerde bu görüntünün bilinmeyen biri tarafından izinsizce kaydedilği ve görüntünün bulunduğu kasedin aynı evin önüne bırakıldığını öğreniriz. Ev sakinleri Anne ve Georges'u en çok rahatsız eden konu ise bu kasedin 2 saatin üzerinde olmasıdır. Kasedi gönderen gizemli kişi zamanla daha özel kayıtları da Georges ve Anne ile paylaşmaya devam eder. Bu gizemli kişi, Georges'un çalıştığı kanalın müdürüyle işini tehlikeye atabilecek bir ses kaydını bile paylaşacaktır. Kayıtların genellikle sarılı olduğu kağıt üzerinde ilk başta anlamsız gözüken ve özensiz çizilmiş tavuk ve insan figürleri vardır. Bu işaretler zamanla Georges'un birleştirmeye çalıştığı parçalar olur.

Dijitalleşen dünyada, aldığımız aksiyonların pek çoğu aslında takip edilip kayıt altına alınabilen birer datadır. Bunun her an farkındalığı olmadan yaşamak aslında insanlara kısmi bir özgürlük duygusu verebilir. Bunun tam aksine, eğer her hareketimizin takip ve kayıt edildiği düşüncesiyle yaşamaya çalışsaydık, kısa süre içerisinde eylemlerimizi kontrol eden bir paranoyanın etkisi altına girebilir miydik? Bu soru ışığında, Haneke filmleri arasında şöhreti kısmen daha az olan Saklı filmini okumak iyi bir fikir olabilir.

Away from keyboard – AFK 2013 Yönetmen: Simone Klose

Bu belgesel türündeki yapım, hayatları boyunca medya endüstrisinin devleriyle hukuksal savaş içinde olan 3 İsveçli girişimcinin hikayesini anlatıyor. Kurdukları Thepiratebay isimli torrent paylaşım sitesi hakkındaki belgesel, her ne kadar hikayenin yalnızca bir tarafını anlatıyor olsa da, inandıkları özgürlük anlayışını sonuna kadar savunmaları bakımından ilham verici bir hikaye. Sağladıkları dosya paylaşım hizmetiyle telif hakları olmadan yaratıcı ürünlerin paylaşılmasının doğruluğu veya yanlışlığı izleyicinin vermesi gereken bir karar. Değişmeyen bir gerçek var ki; radyonun icadıyla kayıt şirketlerinin, televizyonunun yaygınlaşmasıyla sinema endüstrisinin, internetin yaygınlaşmasıyla müziğin erişilebilir olması müzik şirketlerinin sonu olmadı. Aksine bu endüstrilerin, ulaştıkları tüketici hacminde ve gelişmelerinde bu ortamların sağladığı katkılar yönünde belirtilen görüşlerin sayısı yadsınamayacak kadar fazla. Günümüzde, Netflix, Spotify, Youtube gibi entelektüel ve sanatsal içeriklerin toplu olarak paylaşılabileceği ortamların yaygınlaşmasında önlenemeyen paylaşım pratiklerinin olumlu bir etkisi olduğunu söylemek mümkün mü? AFK da bizi bu önermeyi düşünmeye yönlendiriyor.

GÖRSEL KAYNAK: https://www.imdb.com/title/tt2608732/mediaviewer/rm2467409152/