- 7/1/2020 7:02:53 PM
Yediklerimiz beynimizi nasıl etkiler?
Beynimiz 7/24 çalışır durumdadır, uyurken bile. Bu da beynimizin sürekli bir yakıt kaynağına ihtiyaç duyduğu anlamına gelir. Bu yakıt ise yiyeceklerden temin edilir ve o yakıtta var olanlar fark yaratır. Yediklerimiz beynimizin yapısını ve işlevini, nihayetinde ruh halimizi etkiler.
Beynimiz, kaliteli beslenmeden yoksun kalırsa zarar görebilir. Örneğin işlenmiş veya rafine edilmiş gıdalardan elde edilen maddeler beyne gelirse, onlardan kurtulma süreci beynimizi zorlar. Bu maddeler vücudumuzun insülin düzenlemesini kötüleştirmenin yanı sıra, iltihabı ve oksidatif stresi de teşvik eder. Birçok çalışma, yüksek derecede rafine şeker beslenmesi ile bozulmuş beyin fonksiyonu arasında bir korelasyon ve hatta depresyon gibi duygu durum bozuklukları semptomlarının kötüleşmesi arasında bir ilişki olduğunu bulmuştur.
Çok sayıda vitamin, mineral ve antioksidan içeren yüksek kaliteli yiyecekler yemek, beyni besler ve strese karşı korur.
Beslenme psikiyatrisinin gelişen alanı, sadece ne yediğimiz, nasıl hissettiğimiz ve nihayetinde nasıl davrandığımız değil, aynı zamanda bağırsaklarımızda yaşayan bakteri türleri arasında da birçok ilişki ve korelasyon olduğunu buluyor.
Serotonin, uyku ve iştahı düzenlemeye, ruh hallerine aracılık etmeye ve ağrıyı önlemeye yardımcı olan bir maddedir. Sindirim sistemimizin iç işleyişi sadece yiyecekleri sindirmemize yardımcı olmaz, aynı zamanda duygularımızı da yönlendirir. Dahası, bu nöronların işlevi ve serotonin üretimi, “iyi” bakterilerden büyük ölçüde etkilenir. Bu bakteriler sağlığımızda önemli bir rol oynar. Bağırsaklarımızın astarını korur ve toksinlere ve “kötü” bakterilere karşı güçlü bir bariyer sağlar, iltihabı sınırlar, ve doğrudan bağırsak ve beyin arasında dolaşan sinirsel yolları aktive eder.
Bilimsel çalışmalar sebze, meyve, işlenmemiş tahıl ve deniz ürünlerinin ağırlıklı olduğu geleneksel beslenme diyetinin, işlenmiş, rafine edilmiş, şeker içeren Batı beslenme düzenine göre depresyon riskini %25 - %35 oranında düşürdüğünü göstermiştir. Geleneksel beslenme diyetinde ayrıca fermente edilen (yoğurt, kefir, turşu gibi) gıdalar yararlı bakteriler içeren probiyotikler olarak da işlev görür.
Beslenme Psikiyatrisi
Beslenme şekillerinin psikolojimizi etkilediği aşikar. Farklı yiyecekler yemenin sizi nasıl hissettirdiğine dikkat etmeye çalışın - sadece şu anda değil, ertesi ve devam eden günlerde de. İki ya da üç hafta boyunca “temiz” beslenmeye geçmeyi deneyin. Temiz beslenmeden kasıt; taze, besleyici, işlenmemiş gıdalar tüketmek demek. Aynı zamanda şekeri hayatımızdan çıkarmak anlamına geliyor. Bu temiz beslenmeye geçtikten sonra nasıl hissettiğinize dikkat edin. Sonra yavaş yavaş yiyecekleri diyetinize tek tek katmaya başlayın ve nasıl hissettiğinizi takip edin.
Bazılarınız, “temiz” diyet ile hem fiziksel hem de duygusal olarak ne kadar iyi hissedeceğinize, iltihabı artırdığı bilinen yiyecekleri yeniden eklediğinizde ise ne kadar kötü hissedeceğinize şaşırabilirsiniz.
Beynimizi en yüksek çalışma koşullarında tutmak için, eğer başlamadıysanız “temiz” diyete başlamak ve bunu alışkanlık haline getirmek iyi bir fikir olacaktır.