• 6/30/2022 10:53:32 AM

Yöneticiler Genç Nesli Nasıl Yönetmeli?

Okuma Süresi: 7 dakika

Hızla değişen dünya ve ülke gündemleri, genç neslin iş dünyasındaki sorularını çoğaltırken; günümüz yöneticilerine ve liderlerine büyük iş düşüyor. İş dünyasındaki dönüşümlerin günbegün yaşandığı bu ‘hızlı’ dönemde, kendilerine yer bulmaya çalışan Y ve Z kuşağı, işverenlerin özellikle bazı konularda duyarlı olmasına ihtiyaç duyuyor.

Deloitte’un 2022 Global Y ve Z Kuşağı Araştırmasının sonuçlarına göre, kurumların ön plana alması gereken ana konular; finansal açıdan güven sağlamak, genç neslin değişim yaratma ihtiyacına kulak vermek, esnek çalışma koşulları sağlamak, toplumsal konulara önem vermek ve iş yaşamında ruh sağlığını ciddi anlamada önemseyen bir tavır ortaya koyabilmek.

Ekonomik belirsizlikle mücadele eden çalışanları destekleyin

Kuruluşların “servet eşitsizliği” konusunda yapabilecekleri en önemli eylemlerden biri, kendi çalışanlarını desteklemeye odaklanmaktır. Liderler, çalışanların önceliklerini anlayarak; sağlayacakları yardımları ve ödemeleri buna göre düzenleyebilirler.

Ücretli izin, sağlık ve emeklilik tasarrufları gibi destekler kadar, maaşlar da önemlidir. Ancak kuruluşların yapabileceği belki de daha önemli bir şey; çalışanların iyi bir ‘kaynak yönetimi’ yapabilmeleri adına finansal eğitim ve kaynak sunmaktır.

Ayrıca çalışanların kişisel sorumlulukları için ihtiyaç duydukları zamanı sağlayacak esnek çalışma modelleri sunmak da çok önemli. Diğer bir kilit faktör, kadınların ve azınlıkların her düzeyde temsil edilmesini ve eşit fırsatlara sahip olmasını sağlamak adına, ücret farkını kapatmaya odaklanmaktır.

Değişime öncülük etmeleri için onları güçlendirin

Z kuşağı ve Y kuşağı, seslerini duyurmak ve değişimi yönlendirmek istiyor. Diledikleri değişiklikleri göremedikleri takdirde de, işten ayrılmayı tercih ediyorlar.

Daha iyi tazminat, iş/yaşam dengesi, öğrenme fırsatları ve esnek modeller dışında; işlerinden bir anlam çıkarmak ve olumlu toplumsal etkisi olan kuruluşlar için çalışmak istiyorlar. Önemli yetenekleri elde tutmak için; iş liderlerinin, çalışanlarını dinlemesi ve değişimi yönlendirmeleri için onları güçlendirmesi gerekir.

Bunu ‘tersine mentorluk’ gibi inisiyatifler aracılığıyla ve potansiyellerini keşfetme imkanı sunan fırsatlar sağlayarak yapabilirler. Tersine mentorluk, bilinen birebir mentorluk programlarının aksine, nesiller arası etkileşimi arttırmayı hedefleyen bir gelişim programıdır. Bu program kapsamında daha tecrübeli ve yaşça büyük olan kişiler ‘menti’, genç çalışanlar da ‘yeni nesil mentor’ olarak bir araya gelir.

Hibrit çalışma stratejileri uygulayın

Son birkaç yıl, birçok kuruluşa, iş hayatındaki çeşitli roller için uzaktan veya hibrit çalışmanın mümkün olduğunu gösterdi. Genç nesil, esnekliğe ve bunun getirdiği iş/yaşam dengesi imkanına değer veriyor.

Kurumlar, çalışanların nerede ve ne zaman çalışacaklarını seçebilmelerini sağlayan hibrit çalışma stratejileri geliştirmelidir. Etkili bir hibrit çalışma stratejisi oluşturmanın anahtarı; esneklik sunarken, herkesin ilişki kurmak, öğrenmek ve kariyerinde ilerlemek için eşit fırsatlara sahip olduğu, kapsayıcı bir iş yeri kültürünü teşvik etmektir.

Fiziksel ofiste daha az zaman geçirmeyi tercih edenlerin, bunun için ‘cezalandırılmaması’ sağlanmalıdır. Bu yönde atılacak adımlar arasında; ‘fiziksel olarak yakın olmanın’ daha iyi olduğuna dair önyargıların üstesinden gelmek, bu anlamda liderleri eğitmek, ayrıca uzaktan çalışanların da aynı oranda terfi etmesini sağlamak gibi planlar olmalıdır.

İklim eylemine öncelik verin ve katkı yapmalarını sağlayın

Z ve Y kuşağı, iklim değişikliği konusunda hızlı eylemlerde bulunmak gerektiğine inanıyor. Onlar kişisel düzeyde üzerlerine düşeni yapıyorlar; işletmelerin ve hükümetlerin de daha fazlasını yapmasını istiyorlar.

Kurumların daha sürdürülebilir ürün ve hizmetler sunma imkanları var. İşverenler, iklim stratejileri belirlemeli ve bu konuda katılım sağlamanın ve çalışanlarını katılmaya teşvik etmenin yollarını aramalı. Bu, tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması gibi günlük eylemleri de içermelidir. Çünkü Z ve Y kuşağı, iklim eylemine doğrudan dahil olmak istiyor.

Ayrıca, üretilen sera gazı miktarı ile atmosferden temizlenen miktar arasındaki dengenin sağlanması gerekiyor. Bu da; çalışanları sürdürülebilir seçimler yapma konusunda eğitmek, mevcut karbon emisyonlarını dengelemek, iş seyahatlerini azaltmak, ofis ortamları ve tedarik zincirleri gibi alanlarda çevreyi koruyan poliçeleri benimsemek gibi çabaları gerektiriyor.

Sürdürülebilirlik konusundaki yazımızı ve Dr. Murat Onuk ile yaptığımız söyleşiyi okumak için:

Top 10 Sürdürülebilirlik Yaklaşımı

Dr. Murat Onuk ile söyleşi: ‘Dünyanın Aslında Kaynak Problemi Yok’

Ruh sağlığını koruyun

Z kuşağı ve Y kuşağı arasında stres ve kaygı düzeyleri yüksek. Küresel tehditler günlük yaşamlarını etkilemeye ve uzun vadeli dünya görüşlerini şekillendirmeye devam ettikçe, bu stres durumunun değişmesi pek olası değil. Bu bağlamda iş liderlerinin, stresin ve tükenmişliğin nedenlerini hafifletmek konusunda önemli bir rolü var.

Ruh sağlığını koruma konusunda kaynak sağlamak kritik bir adımdır. Bu anlamda; destekleyici liderler yetiştirmek, eğitim kaynakları sunmak, şirket sponsorluğunda danışmanlık veya terapi desteği sağlamak gibi inisiyatifler devreye sokulabilir.

İş liderleri; çalışanların, ihtiyaçları hakkında yargılanma korkusu olmadan konuşabileceklerini hissettikleri, ruh sağlığına değer veren çalışma ortamları yaratabilmelidir. İnsanların kendilerini açmaları ve yardım isteyebilmeleri için ihtiyaç duydukları güven, yöneticilerinin günlük davranışlarına ve erişilebilirliklerine bağlıdır.

Bu nedenle iş liderlerinin empatik liderlik becerileri geliştirmeleri, çalışma ortamına olumlu katkılar sağlayacaktır. Ayrıca takım liderlerinin ve farklı kademelerdeki yöneticilerin, psikolojik sağlık sorunlarını nasıl tanıyacaklarını ve bu anlamda nasıl destek sunabileceklerini öğrenmeleri gerekir.

Nitekim dünyada ve ülkelerde görülen bu karmaşa dönemi kalıcı gibi görünüyor. Bu da, işverenlerin yalnızca stres ve kaygı düzeylerini azaltmaya değil; aynı zamanda bunun temel nedenlerini de ele almaya yönelik olarak harekete geçmesi gerektiği anlamına geliyor.

Çalışanlara her anlamda hitap edebilmek için, neuroscience temelli öneriler sunan yazımızı okumak için: Üç Beyinli Çalışanlar

Kaynaklar:

Deloitte Global 2022 Gen Z and Millenial Survey

Tersine Mentorluk