• 3/30/2020 5:46:12 PM

Homeoffice'de Çocuklarla Başbaşa - Ekibimizden Ferda Nak yazdı

Merhabalar,

Yaklaşık 12 yıl özel sektörde beyaz yaka bir yönetici olarak çalıştıktan sonra varoluşsal sancılar ve anlam arayışı ile iş hayatında radikal değişiklikler yaparak home-office çalışmayı tercih eden bir mühendis ve bir anneyim ben.

Yakın zamanda okulların kapanması ile birlikte 5 yaşındaki oğlumla evdeyiz. Son bir yıldır home-office çalışmama rağmen itiraf etmeliyim ilk günlerimiz onun canının sıkıldığı, benim verimli çalışamadığım ve üstüne üstlük birçok şey yapmaya çalıştığım için oldukça da yorucu geçti.

Rutinler ve dengenin ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Doğru zaman planlaması ve çeşitlendirme ile bu süreç kaliteli ve keyifli bir şekilde geçirilebilir hatta yeni alışkanlıklar ve ötelediğimiz kalıcı değişiklikler için bir fırsat olabilir.

Öncelikle yapabileceklerimizi 3 grupta toparlayarak, onun biyolojik saati, benimde çalışma saatim ile uyumlu 7.00 ile 20.00 arasında bir programa dönüştürdüm.

Odağını daha uzun süre koruyabildiği öğleden önceye eğitimi gelişimi odaklı, öğleden sonraya oyun odaklı, günlük normal akışımızla uyumlu olarak ise günün geneline dağılmış şekilde sorumluluk ve alışkanlıklarına odaklı hazırladığım bu programdaki içerik ya da belirlenmiş zamanlar esnek ve durumsal ilerletiyor.

Alabileceği Sorumluluklar ve Alışkanlıklar

Zaman bol, sıkıştırılmış ve hızla değil, sabırla ve takdirle ilerlemeyi öneriyorum.

Uyanma, yatağa girme, yemek ve ara öğün saatlerimizde herhangi bir değişiklik yapmadık.

Uyandıktan sonra yoga ile güneşi selamlıyor, yeni güne merhaba diyoruz. Bu keşke yapabilsek diyerek ertelediğim, programı yaparken ilk aklıma gelen aktivite oldu. Mobil birçok uygulama ve videolar var. Çok başarılı olduğumuz söylenemez, şu an için sallan yuvarlan ilerlesek de özellikle ben çok motiveyim.

Yatağını, oyuncaklarını toplama, günlük kendi kıyafetlerinin seçimi, değişimi, kirlisi, temizi organizasyonunu hızlı olmak için elinden aldığım oluyordu, artık tamamen onda.

Yemek hazırlıklarında buzdolabından malzemelerin çıkartılması, servislerin masada hazırlanması ve kendi servisini kaldırmayı gayet rahat yapabiliyor. Garsonculuk, aşçılık, marketçilik gibi meslek oyunlarına ve komik sohbetlere dönüştürmek çok kolay bu adımı.

Benzer şekilde birlikte kek, poğaça gibi çok çeşit hamur işleri yapmak… Mikseri havada çevirdiği bir an var tabi, hahaha

Çamaşırların asılması ya da temiz bulaşıkların ona uygun olanları yerleştirmesi gibi birlikte yapabileceğiniz birçok ev içi sorumluluk keyifli bir şekilde öğretilebilir ya da denemesi sağlanabilir.

Ben iki konuda oğlumun alışkanlığını değiştirmek istiyordum. İlki yemek yerken tv ya da tabletten bir şeyler izlemekti, şuan için çizgi film izleme ile ilgili ayrı bir saat belirleyerek bu değişimi başardık. İkincisi ise bebekliğinden yemediği gıdaları denemesi ile ilgili ne yapabileceğimi düşünüyordum. Dilinin ucunu sürmeye en azından ikna oldu şuan için.

Eğitim Gelişim Odaklı Etkinlikler

Öncelikle devam ettiği anaokulu güzel bir içerik ve yayın ile bizi dersler konusunda yönlendiriyor.

Bunlara ek olarak İngilizce için BBC’nin English Zone CD’lerini takip ediyoruz. Benzer şekilde Disney JR gibi kanallar İngilizce seslendirme ile takip edilebilir.

Satranç pratikleri yapıyoruz. Taşları ve hareket kurallarını öğrenme ile başladık.

Sulu, pastel ve kuru boyalar ile resim yapmak. İnternette çocuklar için basit çizim teknikleri var örneklerini inceleyerek çizimini geliştiriyor.

Oyun Ağırlıklı Aktiviteler

Oğlum kendi boyadığı resimleri farklı bir şeye dönüştürmekten çok keyif alıyor. Üzerinden hayaller kurma, resmî konuşturma ya da uygun büyüklüklerde keserek kendi pazılını yapmak ilk aklıma gelenler. Kendi karikatür kitabini yapmaya başladı bile. Ara ara sorularına cevap vererek, hazırlık aşamasında yanında işimi rahatlıkla yapabildiğim 1 saate yakın süren bir aktivitedir. Hayal kurma ve iletişim kısmında %100 onunlayım.

Uygun ebatlarda kestiği beyaz kartonlara bildiği duyguları resmetmesini istedim. Yazmaya başladığı için, o kendince yazdı da. Kartları ters çevirip, sırayla çektiğimiz kart ile ilgili birbirimize sorular soruyoruz. Kart: “Mutlu” Soru: “Seni en çok ne mutlu eder?” Bu kartların hazırlığı yine küçük destekle ile yarım saat çalışmam için vakit yarattı. Duygular, nesne, hayvan, meslek ve buna benzer birçok şekilde çoğaltılabilir. Hatta çiftini bulma oyununa da dönüştürülebilir. Bu şimdi geldi aklıma

Yatakta boğuşma ya da onun zıplaması ile son bulan evin içinde kovalama oyunu. Genelde bir role girmemden çok hoşlanıyor, zombi ya da dinozor.

Çocuk dergilerinin verdiği dört masa oyunlarını orta sehpamızda üstünde kalın şeffaf pvc ile sabitledik. Her gün istediği bir taneyi oynuyoruz. Üstelik topla kaldır, yırtıldı, kayboldu derdi de yok.

Oyuncaklarının sayımını ve gruplamasını yaptı. Bu tek seferdi ancak neredeyse 1 saatini aldı ve üstelik gruplamada düzenini bozmamak için şuan hem dikkat ediyor hem de aradığını artık kolaylıkla buluyor. Dinozor rafı, arabalar sepeti, robotlar çekmecesi. Araba sayısı tahminimden çokmuş bu arada.

Evde saklanan hazineyi sıcak soğuk oyunu ile bulma.

Pencereden gökyüzüne bakarak bulutlar arasında dolaşıp hayaller kurmak, kuşlarla konuşmak, onları canlandırmak. Benzerini seçtiğimiz figür oyuncaklar ile yere oturarak sıklıkla yapıyoruz, değerleri, vermek istediğimiz mesajları aktarmak ya da iç dünyasını anlamak için oldukça etkili bir yöntem.

Saat 15:00 bir saat çizgi film zamanı. Öncesinde görüşmelerimi bu saat aralığına planlayarak etkin bir şekilde tamamlıyorum.

Hava karardığında yemek masasını yeterli büyüklükteki bir çarşaf ya da örtü ile örterek çadıra çevirmek, içinde patlamış mısır yemek, fenerle kitap okumak inanılmaz keyifli.

Liste tabiki fikir vermesi amaçlı, evdeki malzemeler ile hazırlanabilecek onlar için keyifli bizler için çalışmaya zaman ayırabileceğimiz daha birçok etkinlik eklenebilir.

Her gün, ev yaşamında çocuğumuzla yapabileceğimiz pek çok etkinliği, oynayabileceğimiz pek çok oyunu keşfedeceğimizden eminim.

Sevgiler.